Kalbim

Koçluk deneyimim arttıkça, biliminin ve sanatının ötesinde koçluğun kalbine sevdalandım. Müziğinden ve şiirlerinden ilham aldığım Leonard Cohen’in yazdığı gibi;

“Yaşlılar kibardır.
Gençler ateşli.
Aşk kör olabilir.
Sevda değil.”

Sevdalandıkça gözüm daha iyi görür oldu danışanlarımın gerçekten kim ol-duklarını. Sanki kalbimde bir göz açıldı karşımdaki insanda daha sahici, daha yaratıcı, daha cesur, daha kararlı, daha güvenli, daha becerikliyi görmemi sağlayan. Kalp gözlerimiz buluştukça çakan şimşekler, ortalığı aydınlatmakla kalmadı aynı zamanda yaratıcı düşünceler olarak ışıldadılar. Ben danışanla-rımın olmak istedikleri kişiye daha çok inandıkça onlar da daha kararlı ve gü-venli olmaya başladılar. Birbirimize doğru attığımız her adımda hedeflerine daha çok yaklaştılar. Eşsizliklerine, değerlerine ve güçlü yönlerine yaptığım her vurgu adanmışlıklarını arttırdı.

İlk koçluklarımda en çok zorlandığım yetkinlik olan takdir etme, kendi kalbimle bağ kurdukça gelişmeye başladı. Kalbimde taşıdıklarımla tanıştıkça, önceleri dilimden zar zor çıkan, iğreti takdirimsiler, yavaş yavaş içten gelen sıcacık bir gülümseme gibi çiçek açmaya başladılar.

Şair Hafız’ın kaleminden sizin için de dileğim, önce kendinize sevdalanmanız ve kendi kalbinizi beslemenizdir.

“Kendini sevinçle,
Kendi kapında, kendi aynanda
Karşıladığın gün gelecek
Ve her biri diğerini selamlayarak gülecek
Ve diyecek ki otur. Bir şeyler ye.
Bir zamanlar sen olan o yabancıyı yeniden seveceksin.”

Sevgiyle kalın.

Değerli Adler Dünyası,

Sizinle, 2015 yılında Yıldız Teknik Ünivresitesi’nde küçük bir grup öğrenciye gönüllü koçluk yapılması ile başlayan “Üniversite Öğrencilerine Gönüllü Koçluk” projesi hakkında ki gelişmeleri ve vardığımız noktayı paylaşmak isterim.

Bu projenin belli başlı amacı, öncelikli olarak Practicum sürecinde bulunan Adler koçlarımızın koçluk tecrübelerini artırmalarına destek olmaktır. ACC unvanı almak isteyen tüm Adler koçlarının doldurması gereken koçluk saatleri içinde yer alan gönüllülük (pro bono) esasına göre yapılması gereken koçluklara destek olabilmektir. Bununla birlikte Adler firması olarak sahip olduğumuz vizyon çerçevesinde toplumda pozitif değişime katkıda bulunmak için sosyal sorumluluk projesi gerçekleştirmektir.

Proje 2015 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi’nde 15 öğrenciye gönüllü koçluk yaparak başlamıştır. 2016 yılında projenin geldiği nokta Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Bilgi Üniversitesi olmak üzere 3 üniversitede toplam 100 öğrenciye halen gönüllü koçluk yapılması olmuştur. Ulaşmak istediğimiz öğrenci sayısını artırmak için halen başka üniversiteler ile görüşmelerimiz devam etmektedir. Özellikle Adler koçları tarafında projeye gösterilen yoğun ilgiye çok teşekkür ederim. Yoğun ilgi nedeniyle koçlarımızın hepsini eleştiremedik. Bu nedenle yukarı da bahsettiğim üzere üniversite adedini artırmak için Adler CE ekibi ile çalışmaktayız. Bu süreçte desteğini esirgemeyen Genel Müdürümüz Ayşe Coral, Pazarlama ve İş Geliştirme Danışmanı Işıl Yazıcı, Practicum Müdürü Eser Pak, Pazarlama ve İş Geliştirme Müdürü Merve Demirkıran ve Operasyon ve Practicum Uzmanı Sezin Tokta’ya çok teşekkür ederim.

Projenin gelişimi ile ilgili olarak öneri ve desteğiniz varsa benimle irtibat geçmenizi rica ederim. Bu sayede yapılan her katkı hem üniversite öğrencilerini üniversite sonrası yaşamları ile ilgili farkındalıklarının artmasına destek olacak, hem de koçlarımızın koçluk yetkinliklerini geliştirmelerine katkıda bulunacaktır.

Proje ile ilgili gelişmeleri zaman zaman size duyurmaya devam edeceğim.

Merhaba değerli, tek ve eşsiz Adler Koçları,

Ben Hakan Erünsal. 2016 Mart ayında Profesyonel Koçluk Sertifikasyon programınının üçüncü modülünü tamamlayarak mezun oldum. Ford Otosan’da satış sonrası bölge müdürü olarak çalışıyorum.

Koçluk eğitimleri sırasında ve sonrasında yaşadığım değişimler, benim için paha biçilemez ölçüde oldu. Birinci modüle iş yerinde yaşadığım sıkıntılar üzerine, değişmek istiyorum diyerek gitmiştim ve modülün sonunda bambaşka bir farkındalıkla ayrılıp hayatımdaki önceliği değiştirmiştim.

Yaşam çarkı aracını öğrendikten sonra, uygulama sırasında gözüm eşimle romatizmi geliştirme konusuna takılmıştı. Demo için gönüllü olup Ayla Türkmen’in karşısına oturduğum an hayatımın değişeceği anmış. Koçluk sırasında yaşadığım farkındalık kendime attığım büyük bir tokat gibiydi. Kariyer yapmaya fazlasıyla odaklanıp başarılı olup sonrasında eşim ve çocuklarımla güzel bir hayat yaşamaya konsantre olduğumu, bunun da hayatı sürekli ertelememe sebep olduğunu farketmiştim. Artık eşini ve çocuklarını hayatının önceliğine alan bir Hakan var. Birlikte zaman geçirebilmek için fırsatları değerlendiriyor,eşim ve çocuklarımla daha kaliteli zaman geçirebilmek için çaba gösteriyorum. Sadece bu farkındalık bile koçluk eğitimlerini almama değerdi.

Eğitimlerden sonra kurumsal hayatımla ilgili geçmiş sıkıntıları geride bırakıp; daha umutlu, daha özgüvenli ve olası seçeneklere daha açık hale geldiğimi söyleyebilirim. Kurum içi koçluk için başvuruda bulundum. Şirket içerisinde koçluğun yaygınlaşabilmesi için de faydalarını çeşitli ortamlarda dile getiriyorum. Eğitimleri takiben çalıştığım kuruma bağlı bayilerin servis ve yedek parça müdürlerinin davetli olduğu bir ulusal toplantıda; soru cevap moderatörlüğü ve ödül töreni sunuculuğu fırsatı oluştu. Görevi başarıyla yerine getirdiğimle ilgili güzel ve motive edici geri bildirimler almak beni çok mutlu etti. Bunun da eğitimlerde kazandığım özgüvenle gerçekleştiğini biliyorum.

Koçluğun kendimi gerçekleştirme aracı olduğunu eğitimler sırasında keşfettim. Değişime; tavsiye vermeden, yönlendirme yapmadan katalizör olabilmek, danışandaki o ilk farkındalık anına şahit olmak benim için müthiş bir duygu. Her ne yapıyor olursam olayım, koçluk, hayatımın merkezinde yer alacak.

Adler Central Europe’a ve hocalarıma çok teşekkür ediyorum, karşıma çıktıkları için şükrediyorum. Ülkemiz ve Dünya insanlarının daha iyi bir yerde yaşamaları için büyük ve anlamlı bir görev yürütüyorlar.