Engeller Üçgeni
Yaşamdaki bütün yeni öğrenmelerimizde olduğu
gibi hergün yeni birşeylerin farkına varır, yeni seçenekler ve çözümler
üretip, uygulamaya çalışırız. Yenilikleri hayatımıza davet etmeye
başlayıp deneyim kazanmak ve öğrenmeye kendimizi açmamızla zihinsel
tutumlarımızı da bu uygulamalara yansıtmaya başlarız.
Danışanlarımızda kendilerini geliştirme,
yaşamın her alanın daha güçlü bir duruş ve hayallerini gerşekleştirme
yolunda aynı şeyleri deneyimleyerek bizlere gelirler. Onların
istedikleri öncelikle kendi önlerindeki, en büyük engelin –çoğu zaman-
kendileri olduğunun farkındalığıyla, sahip olduğu potansiyeli bilerek,
üstesinden bir şekilde gelme kararlılığını göstererek orada olmalarıdır.
Bir koçluk görüşmesinde, danışanlarımızın
söylediği ve söylemediği bir çok şeyi dinleriz o anda. Desteklerini
dinlediğimiz kadar onu yavaşlatan, yolunu kesen hatta durduran şeyleri
de. “Zihnimdeki engellerim, benim onların büyümesine izin verdiğim kadar
büyür” bunu hayatımızın bütün alanları için düşünmek mümkün. Zihnimizin
arkasında çalışan kaygı, endişe ve korkularımız bizi varsayım
merdivenlerimizin üzerinde hızla koşturmaya başlar bir de bakmışız ki,
başrolde iç eleştirmenimiz sahnede yerini almış. Ve işte tam da bu
noktada karşımıza “zihniyet” çıkar. Genellikle olumsuz bakış
açılarımızın “engeller üçgenini” bu kritik üçlü oluşturur. İç
eleştirmen, çıkarım merdiveni ve yargılayan zihniyetimiz. Panzehirleri
ise değerler, güçlü yönler, fırsatlar, gerçek mi varsayım mı inanç mı
farkındalığını sorgulama, takdir ve geçmiş başarılarının öncelikle
farkına varmasını, hatırlamasını sağlamaktır. Bütün bu güçlerini
yaşamına daha fazla getirebilmek için nelere ihtiyacı var ? Destekleri
neler? Amaç, danışanın “engel” diye düşündüğü bütün yaklaşımların
ardında sahip olduğu “destek”lerinin çok daha fazla olduğunun
hatırlamasını sağlamaktır. Böylece “kaldıraç etkisi”yle danışanımızın
daha yüksek bir motivasyona sahip olmasına yardımcı oluruz.
Gerçekten kim olmak istediğimize dair cessur
adımlarımızın önünde duran en büyük engel sıklıkla kendi “engeller
üçgeni”miz olur.
Var mısınız bugün zihninizin duvarlarında
asılı olan “engeller” listesi yerine, “fırsatlarım ve desteklerim”
listenizi yapmaya. Sizi şu soruyla bırakmak istiyorum “ Seni bugününden
ileriye taşıyacak, daha fazla deneyim, farkındalık ve öğrenmeyle
biraraya getirecek, cessur soruların neler?”
Sevgilerimle,
Eser Pak
(PCC, ACPC, ACT) Adler CE Fakülte Sekreteri |