Adler Blog

Yün Yumağı…

Eser Ozar

Yün Yumağı…

Kendimiz için anlamlı gelen şeylere baktığımızda önce içinde değerlerimizle dolu kocaman bir “yün yumağı” görürüz. İlişkilerimizle, ailemizle, arkadaşlarımızla, okuduğumuz okullarla, bağlı olduğumuz derinlerdeki köklerimizle, komşularımızla, iş hayatımızla, genetiğimizle, inandıklarımızdan oluşturduğumuz kocaman bir “yün yumağı”. O “yumak” yıllarla birlikte daha da büyür, daha da renklenir. Kolay kolay dağılmaz, renklerini, dokusunu, her bir telini daha net görür tanır insan. Yumağa sarılan herbir ip, içinde anılarını da beraberinde getirir. Artık ona ait özellikler “oturmuştur” “yerleşmiştir”… diğer bir deyişle “özgündür”. O yumak ilk sarılmaya başladığı günden bugüne çok yol katetmiştir.

Koçluk yolculuklarımızın en en başlarında yani eğitimleri daha alırken, henüz ipleri elimize yeni dolamaya başladığımız zamanlarda. Her yeni deneyim, küçük yün yumağımıza biraz daha ip dolamamızı sağlar. Yumak büyüdükçe bu yumakla yapabileceklerimizi hayal etmek daha kolay, anlamlı, görünür olur. Artık konu yün çilesinden bir yumak sarmak değil ondan “örülecek kazak” ’tır. Evet yumağı sarmak tek düze bir iştir, ondan bir kazak örmek ise hayal kurmayı, ölçmeyi, biçmeyi, plan yapmayı, kimin giyeceğini, giydiğindeki mutluluğunu, onu nasıl sıcak tutacağını, sarıp sarmalayacağını da vs düşünmektir. Hayaller emeğe dönüşmeye başladığında, işte o zaman başarmak için daha iyisini gerçekleştirmenin heyecanı tutkusu başlar. Şimdi sırada bir seçim yapmak vardır. Yün yumağını öylece bırakmakta bir seçimdir, ondan bir kazak örmek de…

Practicuma katılan arkadaşlarımızın ilk beklentilerinin başında “koçluklarımda ihtiyacım olan yetkinlik ve araçları ustaca kullanabilmek” vardır. Profesyonel Olmak yada Ustalaşmanın birinci şartı “pratik yapmaktır” ki Practicum Latince de “Pratik yapmak, Uygulamak” olarak tanımlanır. Practicum, Koçluk yumağımızı sardıktan sonra neler yapacağımıza dair hayaller kurduran, paylaşan, pratik yapmaya zorlayan ve “koç olma” yolculuğumuzda bizi bir sonraki adıma hazırlayan yapılandırılmış bir süreçtir. Özünde, koçluk deneyimlerimizin bizdeki izdüşümlerine dair farkındalık kazanma becerisini geliştirmek ve bunun sürekliliğini otomatik hale getirmek vardır.

“Olma yolculuğu” uçsuz bucaksızdır ve ucundan tutmak farkındalığımızı en üst seviye de geliştirme becerisi geliştirdiğimizde mümkün olur. Özgün tarzımızı yaratmamıza, kararlılıkla ustalaşmak yolunda adım atmakta, bazen zorlansakta eşiklerimizin aşılmasının verdiği hazla daha da fazlasını yapabilmenin heyecanını bizlere getirir. Kısa zamanda gerçekten olmak istediğimiz özgün koçluklarımıza ve öğrendiklerimizi kendiliğinden kullanabilme becerisini kazandırır.

Sizin şu anda elinizde ne var Yün çilesi mi, Yün yumağı mı ? Peki, Ne yapmayı seçiyorsunuz?

Eser OZAR
(PCC, ACPC, ACT)

 
 
Yazar: Eser Ozar
Adler İletişim Formu